Ana içeriğe atla

schanhorst


Schanhorst.İngiliz bahriyesinin Bismarck'tan sonra en nefret ettiği savaş gemisi.Kriegsmarine'nin gururu.Versay anlaşmasının hükümlerine göre 50 bin tondan küçük yapılmış kardeşi Grisenau gibi ,''Cep zırhlısı'' olarak adlandırılmış bir savaş gemisiydi.Kalın zırh ağır top kombinasyonu ,onun ön saflarda çatışmasına olanak veriyordu.Mükemmel ve gözü okşayan dizaynı,9 adet 2.80 cm topları ile denizler hakimi bu müthiş savaş gemisi,suya indiği 1935 den beri Alman donanmasının gururuydu.Savaşın ilk aylarında müttefik tanker ve gemilerini batırarak ,İngilizlerin onu hararetle aramasına neden oldu.Yardımcı kruvazör Ravalpindi'yi 1939 da batırması nefis bir başarıydı.ama asıl ününü Norveç açıklarında kazandı.İngilizler Norveç'ten kaçarken,Glorius uçak gemisi bence çok hatalı bir kararla,12 adet Hurricane uçağını gemisine indirir.Uçaklar büyük kara tipi olduğu için hangar asansörüne sığmaz.güverte dolu olduğu için kendi keşif ve saldırı uçakları da kalkamayan Glorius,Schanhorst ve Grisenau tarafından yakalanır. Yanındaki iki refakat destroyerleri sisleme de yapsa dünyanın en uzun salvo atışıyla (24 km) Schanhorst, talihsiz Glorius uçak gemisi ve iki destroyeri sulara gömer.Brest de devamlı hava saldırısına maruz kalan Schanhorst,Grisenau ile birlikte İngilizlerin burnunun dibinden Manş denizini geçerek Alman limanlarına ulaşmayı da başarır.1943 aralığın da 8 U-boot tan olusan Eisenbart isimli kurt sürüsü ile birlikte jw 55 b isimli konvoya karsı savaşmak icin Narvikten demir almıştır, refakatindeki 5 Narvik sınıfı destroyerle beraber arktik karanlığında konvoyu aramış ancak yas ortalaması 25 olan son derece tecrübesiz U-boot kumandanlarının yanlış yönlendirmeleri ve İngilizlerin kafa karıstırıcı telsiz mesajları yüzünden konvoyu ciddi farkla ıskalamıştır, görev gücüne komuta eden Amiral Erich Bey destroyerlerini ikmal için geri göndermiş, kendisi Scharnhorstla tek başına konvoyu aramaya devam etmiştir, bu araştırma sonucunda bula bula Duke of Dork liderliğindeki çok üstün İngiliz refakat armadasını bulmuş 13 gemiyle yaptığı 3 saatlik düello sonucu batırılmıştır, beraberindeki 2000 denizci ile birlikte Norveçin kuzey burnu açıklarında 300 m derinlikte yatmaktadır.Sadece 36 kişi hayatta kalabilmiştir..
Bu gemiyle ilgili söylenebilecek en iyi sözü onu batıran görev gücünün komutanı Scharnhorstun battığı akşam genç subaylara hitab ederken söylemiştir; "Bir gün hepiniz bir savaş gemisine komuta edeceksiniz, komuta ettiğiniz gemi çok üstün düşman kuvvetleri ile karşı karşıya kalabilir, sizden isteğim böyle bir durumda geminizi bugün Scharnhorstun komuta edildiği kadar cüretli komuta etmenizdir."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAVUZ GELİYOR YAVUZ

Daha önce bu donanma şarkısını duymuş muydunuz? Duymadıysanız büyük ihtimalle bunun suçlusu siz değilsiniz. ''yavuz geliyor yavuz'' aslında bir donanma şarkısı olmasına rağmen arkasında çok özel bir hikaye barındırır. Öncesinde isterseniz şarkıyı bir dinleyelim. https://www.youtube.com/watch?v=-UnrMwhw3qw& Gördüğünüz ve dinlediğiniz üzere şarkı aslında pek de ''hikaye'' içerikli değilmiş gibi gözüküyor değil mi? Bunun sebebi bu şarkının aslının böyle olmayışı.            --MARŞIN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da denizi yara yara, Biz düşmanı yeneriz de başına vura vura. Yavuz geliyor Yavuz da denizi aşa aşa, Askerinle bin yaşa da Mustafa Kemal Paşa! --TÜRKÜNÜN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da Denizi yara yara Kız seni alacağım da başına vura vura Gemim geliyor gemim de Vona Burnu'ndan beri Kız Allah'ı seversen de at başından çemberi Hey gidi kara gemi de topladın redifleri Döndün limandan beri de ağlattın ferikleri Yavuz ...

A poem of Rudyard Kipling Rudyard Kipling'in bir şiiri(Çeviri: Bülent Ecevit)

If … If you can keep your head when all about you Are losing theirs and blaming it on you, If you can trust yourself when all men doubt you, But make allowance for their doubting too; If you can wait and not be tired by waiting, Or being lied about, don’t deal in lies, Or being hated, don’t give way to hating, And yet don’t look too good, nor talk too wise: If you can dream – and not make dreams your master; If you can think – and not make thoughts your aim; If you can meet with Triumph and Disaster And treat those two impostors just the same; If you can bear to hear the truth you’ve spoken Twisted by knaves to make a trap for fools, Or watch the things you gave your life to broken, And stoop and build ’em up with wornout tools: If you can make one heap of all your winnings And risk it on one turn of pitch-and-toss, And lose, and start again at your beginnings And never breathe a word about your loss; If you can force your heart and nerve and sinew To serve your turn long ...

What was it like for ordinary people to live under the Ottoman rule?

My grandfather has started his life as a subject to Ottoman Empire. He was living in a desolate district’s village along the central coast line of Black Sea. He had no land to farm, just an adobe house with a garden good for nothing to sell. There was no school around, not even elementary. The century was 20th, but forget tap water, sewer, or electricity, even the roads were no good for vehicles, as if there were a network of vehicles for transportation. The road would be better when my grandpa, Ali, was 30. The mosque would be built when he was 33. The school would be available after 2 hours walk when he was 35. Not bad, huh?! just because the state turned into a Republic when he was 25! Yet, he serviced the Ottoman military at the age of 14! He was a medic, and he was shot in his leg by (possibly) Armenian support troops, behind the Ottoman front line. The so-called doctor had not enough medicine to spend his relatively unimportant wound and his leg limped a little later on. The a...