Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Marcus Antonius'un Sezar'ın katli ardından halka konuşması

13 Temmuz M.Ö. 100 – 15 Mart M.Ö. 44 tarhihleri arasında yaşayan roma cumhuriyrtinin büyük lideri Jul Sezarın Romayı çok iyi yönetip iyi yerlere getirdiği düşüncesinin ne denli doğru yada yanlış olduğunu bir yana bırakıp bir imparatoru el ele verip katleden bir grup yönetici sınıfının içerisinde bu eylemi planlayan ancak kimine göre korkusundan bana göre sevgisinden olsa gerek bu suikastı engellemeye çalışan Marcus Antonius un Sezarın naaşı başında onu tabiri caizse "ti"ye alan halka konuşması hep etkileşmiştir beni. Aslında Sezarı öldürmekten suçlanacak olan bir kişinin kıvrak zekasıyla başta Brütüs olmak üzere  diğer kanlı elleri halka güzel bir eleştiriyle sunmuştur.Böylece halkın Sezara olan kinini sevgiye çevirip, ona hançer vuran kanlı ellere olan saygıyı kin ve nefret duygusuna çevirerek roma tarihinin mihenk taşı olan bir tarihi değişimini yaşatan konuşmasıdır bu.Bir çok tarihçi tarafındanda dünya tarihindeki en etkili konuşma olarak gösterilmiştir.Bu hitabet Sezarın

1. DÜNYA SAVAŞINDAN SONRA ALMANYA EKONOMİSİ

Birinci Dünya Savaşı'ndan Sonraki Almanya Ekonomisi. Versay Antlaşması’na 32 ülke katıldı. Bu ülkeler dünya nüfusunun yüzde 75’ini oluşturmaktaydı. Bu ülkelerin arasındaki dünya güçleri : Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya, Fransa, İtalya ve Japonya idi. Anlaşmanın getirdiği hükümler : 1-Almanya’nın kolonilerini kaybetti. 2-Rhineland’ın askerden arındırıldı. 3-Ruhr bölgesinin 15 yıl boyunca Milletler Cemiyetine bırakıldı. 4-Almanya’nın savaş tazminatı olarak 132 milyar mark ödemesi kararlaştırıldı. 5-Almanya-Avusturya birlikteliği yasaklandı. 6-Almanya savaşın tüm yükümlülüğünü üstlendi. 7-Almanya ordusu 100.000 kişiyle sınırlandırıldı. 8-Almanya donanması 100.000 tondan küçük gemilerle sınırlandırıldı. Denizaltı üretimi tamamen yasaklandı. (Versay Ant. 3.paragraf.) 9-Almanya’ya savaşın toplam bedeli 164 milyar mark idi. Bunun 93 milyarını savaş borçları oluşturuyordu. 1922 yılına kadar Almanya, Fransa’ya savaş borcunun tek taksidini bile ödeyememişti. Bunu

İkinci Dünya Savaşı’nda Alman Afrika Kolordusu (Deutsches Afrika Korps)

  Reich ‘ın (Nazi Almanyası) savaş makinesinin 14 Şubat 1941 tarihinde Kuzey Afrika’ya gönderilen ilk dişlisidir. Bir hafta içinde  Generalleutnant Erwin Rommel ‘in kumandası altına girecek ve 15. Panzer Tümeni’nin de eklenmesiyle  DAK  (Alman Afrika Kolordusu) adını alacaktı. 5. Hafif Tümen,    Bu birlik harbin devam ettiği yıllar boyunca birçok farklı adlandırmaya maruz kalacaktı. Dolayısıyla öncelikle bu isimlendirme hususuna girmek istiyorum. Bu konuda tarihçi  Chris McNab ‘tan alıntı yapma gereği hissettim;  Kuzey Afrika’daki tüm Alman kuvvetlerinin kısa ismi sıklıkla fakat yanlışlıkla Deutsches Afrika Korps tabiri kullanılır. Fakat aslında bizzat DAK farklı kılıklara bürünmüş ve genişlemelere uğramıştır. 1 Aralık 1941’de -bilahare 15., 21. Panzeri 91. Afrika ve 164. Leichte Afrika Tümenleri ile bir ile üç arası İtalyan kolordusu kapsayacak – DAK; Panzergruppe Afrika’ya, akabinde 30 Ocak 1942’de Panzerarmee Afrika’ya, 1 Ekim 1942’de Deutsch-Italienische Panzerarmee ve 22 Şub