Ana içeriğe atla

Kayıtlar

What was it like for ordinary people to live under the Ottoman rule?

My grandfather has started his life as a subject to Ottoman Empire. He was living in a desolate district’s village along the central coast line of Black Sea. He had no land to farm, just an adobe house with a garden good for nothing to sell. There was no school around, not even elementary. The century was 20th, but forget tap water, sewer, or electricity, even the roads were no good for vehicles, as if there were a network of vehicles for transportation. The road would be better when my grandpa, Ali, was 30. The mosque would be built when he was 33. The school would be available after 2 hours walk when he was 35. Not bad, huh?! just because the state turned into a Republic when he was 25! Yet, he serviced the Ottoman military at the age of 14! He was a medic, and he was shot in his leg by (possibly) Armenian support troops, behind the Ottoman front line. The so-called doctor had not enough medicine to spend his relatively unimportant wound and his leg limped a little later on. The a
En son yayınlar

터키 차 문화의 역사와 배경

 안녕하세요. 저는 야신입니다. 저는 오늘 여러분께서 터키 차 문화가 왜 그리고 어떻게 시작됐는지 역사족으로 알려드리겠습니다. 그럼, 다 준비됐나요? ㅎㅎ  여러분도 알다시피 터키 커피는 터키 차보다 더 유명하죠. 근데 현재 터키에서는 한 사람이 년마다 거의 커피를 1 킬러 정도 마신 반면에    차를 3 킬러정도 마십니다. 원래  역사를 통틀어  터키 차 문화가 어떻게 됐는지 알려주고 싶었지만 오늘 터키 공화국의 역사쪽으로 차 문화가 어떻게 됐는지 알려줄거예요 근데 먼저 우리는 터키의  커피 문화  역사를 간단하게 봐야죠. 여러분도 알다시피 커피는 대항해 시대까지 에티오피아와 예멘에서 생산된 것이었어요. 그리고 터키인들은 커피를 처음으로 오스만 제국 시대에  또 다른 터키 국가 맘루크 나라를 지배한 후에  만났습니다.  커피를 생산하는 나라들 오스만 제국의 지배했던 땅들 에티오피아에서 무역으로, 예멘에서 제국의 자기 농민들에게 사는 커피는 배를 타고 이집트로 왔고 거기서 다시 배를 타고 이스탄불으로 왔습니다.  지중해의 무역 경로들 그 후 커피는 이스탄불에서 유명해지게 되었고 이것이 우리가 지금 알고 있는 터키 커피 문화입니다. 하지만 이 문화는 오스만 제국이 제 1 차 세계 대전에 패배된 후에 바뀌었습니다. 이제 에티오피와 예멘에서 커피를 사는 것이 너무 비싸졌습니다. 전쟁에서 패해된 우리 나라 장군들 중 하나가 새로운 나라를 세우고 싶었습니다. 그 사람이 바로 무스타파 케말 아타튀르크 이고 세우고 싶었던 나라는 우리가 지금 살고 있는  터키 공화국 이었습니다. 제 1 차 세계 대전의 전과 이후  1921년때,  터키 독립 전쟁이 진행되고 있을 때 아타튀르크는 우리 나라의 경제적과 사회적인 문제들을 해결하기 위해서 어떤 위원회를 세웠습니다. 거기서 zihni derin 이라는 어떤 남자가 흑해 지역에서 차를 생산할수 있다고 말했습니다. 게다가  2 년 후 1923년때 터키 정부는 zihni derin을 rize에서 차를 생산 하려 보냈습니다. 왜냐하면 아타

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KORE DİLİ VE EDEBİYATI OKUNUR MU

     Konuya nereden nasıl girsem bilemiyorum. Sadece bir senedir okuyor olsam bile sanki bütün hayatım boyunca bu bölümde okumuş gibi hissediyorum.Sanırım buradan sonrasını sıkça sorulan sorular şeklinde yazsam daha iyi olacak. soru: Bölümün kontenjanı kaç kişi? cevap: Bölümümüz her sene 20 kişi alıyor fakat yatay geçişler ve okul birincisi kontenjanıyla 25 kişiye kadar çıkabiliyor. Bizim senemizde listede 25 kişi olmasına karşılık derslere sadece 18 kişi geliyordu. soru 2:  Hocalarınız Koreli mi? cevap 2: Hocalarımızın bir tanesi hariç hepsi Koreli, ama derslere girenlerin hepsi Koreli. soru 3:  Hangi sınav türünden öğrenci alımı oluyor ? Girmesi zor mu? cevap 3:   Üniversite sınavına girerken yabancı dil sınavında istediğiniz yabancı dilden sınava girip bölümü kazanabiliyorsunuz.(ben ve çoğumuz sınava ingilizceden girip bölüme kayıt olduk) Bölümün puanı açıkçası diğer Korece bölümlerine göre bir miktar yüksek, girmek istiyorsanız üniversite sınavında bir miktar iyi yerle

''.Deli bir onbaşının yalan propagandasına milletçe kanmanın bedelini korkarım çok acı ödeyeceğiz.'' -erwin rommel

                  Sevgili Karl Dün gibi hatırlıyorum,beni uğurlayışını,ikimizde ne kadar heyecanlıydık ve beni azarlamıştın,duygusal davranıp okulu bıraktığım için.Asla senin gibi mantık adamı olamadım ve senden ayrı 2 senedir Afrika çöllerinde, yanlışlarımın muhasebesini yapıyorum,acı acı düşünerek.   Dayanılmaz sıcak,hele tankların içine girdin mi saunadasın,mataralarda kaynar su,benzin kokusu taşıyan yakıt tanklarından içilen o iğrenç, ama bir damlası bile değerli su.Hiç iyileşmeyen yaralarım,şu an sana yazarken bile mektubumu kaplayan tozlar,işte benim ödülüm bu oldu.Yaşadığım ölüm korkusunun ruhumda bıraktığı izlerde cabası.Her an bir tepeden fırlayacak bir uçağın,acımasız makineli ve bomba atışına maruz kalma korkusu,insanı ne hale getiriyor. Halbuki çöle ilk ayak bastığımızda ne kadar gururluyduk.Panzerlerimizle İngiliz'lerin üstüne çelikten bir kitle halinde atılmıştık.Zayıf tankları, sınırlı mobil yetenekleri olan morali bozulmuş İtalyanlar yerine birden biz ortaya ç

A poem of Rudyard Kipling Rudyard Kipling'in bir şiiri(Çeviri: Bülent Ecevit)

If … If you can keep your head when all about you Are losing theirs and blaming it on you, If you can trust yourself when all men doubt you, But make allowance for their doubting too; If you can wait and not be tired by waiting, Or being lied about, don’t deal in lies, Or being hated, don’t give way to hating, And yet don’t look too good, nor talk too wise: If you can dream – and not make dreams your master; If you can think – and not make thoughts your aim; If you can meet with Triumph and Disaster And treat those two impostors just the same; If you can bear to hear the truth you’ve spoken Twisted by knaves to make a trap for fools, Or watch the things you gave your life to broken, And stoop and build ’em up with wornout tools: If you can make one heap of all your winnings And risk it on one turn of pitch-and-toss, And lose, and start again at your beginnings And never breathe a word about your loss; If you can force your heart and nerve and sinew To serve your turn long

YAVUZ GELİYOR YAVUZ

Daha önce bu donanma şarkısını duymuş muydunuz? Duymadıysanız büyük ihtimalle bunun suçlusu siz değilsiniz. ''yavuz geliyor yavuz'' aslında bir donanma şarkısı olmasına rağmen arkasında çok özel bir hikaye barındırır. Öncesinde isterseniz şarkıyı bir dinleyelim. https://www.youtube.com/watch?v=-UnrMwhw3qw& Gördüğünüz ve dinlediğiniz üzere şarkı aslında pek de ''hikaye'' içerikli değilmiş gibi gözüküyor değil mi? Bunun sebebi bu şarkının aslının böyle olmayışı.            --MARŞIN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da denizi yara yara, Biz düşmanı yeneriz de başına vura vura. Yavuz geliyor Yavuz da denizi aşa aşa, Askerinle bin yaşa da Mustafa Kemal Paşa! --TÜRKÜNÜN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da Denizi yara yara Kız seni alacağım da başına vura vura Gemim geliyor gemim de Vona Burnu'ndan beri Kız Allah'ı seversen de at başından çemberi Hey gidi kara gemi de topladın redifleri Döndün limandan beri de ağlattın ferikleri Yavuz
1.DÜNYA SAVAŞINI BAŞLATAN GENÇ VE GENÇ BOSNALILAR Genç Bosnalılar, 1831’de bağımsız bir İtalya Cumhuriyeti kurma uğruna savaş vermek için Mazzini’nin kurduğu La Giovane Italia örgütünden esinlenerek bu adı benimsemişlerdi. Genç Bosnalılar’ın amacı, (şimdiki Yugoslavya’daki) Güneyli Slavları Hapsburgların boyunduruğundan kurtarmaktı. En güçlü oldukları yerler, Bosna ve Hersek’ti — özellikle bu iki eyaletin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na katılmaya zorlandığı 1908’den sonra; ama Dalmaçya’da, Hırvatistan’da ve Slovenya’da da etkinliklerini sürdürüyorlardı. Teröristtiler, en etkili siyasal silahları da suikasttı. Yabancı bir tiranın ya da temsilcisinin öldürülmesi iki amaca hizmet ediyordu. Bir kere, adaletin doğal yasasının geçerliliği bir daha gözler önüne seriliyordu. Düzen ya da gelişme adına işlenen suçların bile sonsuza kadar cezasız kalmayacağı kanıtlanıyordu; öç, er geç alınacaktı: baskı, sömürü ve zulüm suçları, yalan tanıklık, yıldırma, yönetimde kayıtsızlık, hepsinin öcü