Ana içeriğe atla

TALİHSİZ GEMİ GRAF SPEE

  Admiral Graf von Spee.Güney Atlantikte hüküm sürmüş talihsiz kral.Savaş başlamadan Führer'in emriyle Güney Atlantiğe açıldı.Amaç korsan savaş gemisi olarak İngiliz deniz ikmal yolunu baltalamaktı.30 eylül 1939 da ilk avı 5 tonluk İngiliz şilebi Clement'i batırdı.Bunu dokuz değişik çapta gemi izledi.Gemi komutanı Albay Langdorf,önce personeli esir edip öyle gemileri batıran centilmen bir bahriyeliydi.28 deniz mili hızındaki,11 ve 6 inçlik toplara sahip Admiral Graf Von Spee,güney Atlantik ve Hint sularını haraca keser durumdaydı.Ingiliz amirallik dairesi "Graf Spee"nin mutlak surette durdurulmasi emrini verdi. Tüm Ingiliz donanmasi onu ariyor ancak "Graf Spee"nin nerede oldugu bilinmiyordu. Bu donemde Ingiliz guney Atlantik filosu komutani Commo Harwood, "Graf Spee"nin bir sonraki hedefinin, muttefik ticaret gemilerinin çok fazla kullandiklari Rio de la Plate olacagi tahmininde bulundu… ve bunda hakli çikti. Harwood "Graf Spee"nin pesine "Ajax", "Achilles" ve "Exeter" adli 3 kruvazoru takti. Ingiliz gemileri 13 aralik sabahi saat 6.14’te Rio de la Plate aciklarinda bulunan "Graf Spee"nin yerine belirlediler. Artik saldiri baslayabilirdi…
  Ingiliz gemileri ikiye ayrildilar: daha büyük olan Exeter bir yandan, daha hafif olan Ajax ve Achilles diger yandan saldirdi. Kaptan Langsdorff ates gücünü önce Exeter’e yoneltti. Bu sirada Ajax ve Achilles "Graf Spee"ye torpitolarla hucum ettiler.. Saldiri basarili olmadi fakat kendini savunmak durumunda kalan "Graff Spee" de Exeter’i batiramadi. Alman gemisinin guclu toplari Exeter’i agir sekilde yaralamisti. Bu sirada Ajax agir, Achilles ise hafif yara almis, ayrica cephaneleri de tukenmisti.
  Bunu bilmeyen Albay Langdorf,bu üç geminin yem olduğunu,asıl armadanın yaklaşmakta olduğunu sandı.Rotayı Uruguay'a çevirdi gemisi yaralıydı,açık denize çıkamazdı.Normalde 24 saat tarafsız bir ülkede misafir olunurken 72 saat limanda onarıma izin verildi.Limandaki Alman gemilerinden getirilen malzemelerle hummalı bir çalışma sürerken diplomasi trafiği baş döndürüyordu.Söylentilere inanan Albay Hans Langdorf,İngiliz donanmasının güçlü toplarıyla tam tekmil, denize açılan nehir başında beklediğini sandı.İngilizlere propaganda malzemesi vermemek için gemiyi nehrin çamurlu sularında batırdı.Oysaki İngiliz donanmasının daha 1000 mil yolu vardı.Personeli ile birlikte Arjantin'e sığındı.Bir gece kaldığı odada intihar etti.Üstünde Nazi haçı olmayan İmparatorluk donanma bayrağıyla gömüldü.Albay Langdorf asla Naziligi içine sindirememiş bir bahriyeli olarak yaşamına kendi elleriyle son verdi.Graf von Spee bugün bile çamura gömülmüş olarak,top taretleri görünür halde,talihsiz kaderine isyan edercesine Rio Plate nehrinde durmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAVUZ GELİYOR YAVUZ

Daha önce bu donanma şarkısını duymuş muydunuz? Duymadıysanız büyük ihtimalle bunun suçlusu siz değilsiniz. ''yavuz geliyor yavuz'' aslında bir donanma şarkısı olmasına rağmen arkasında çok özel bir hikaye barındırır. Öncesinde isterseniz şarkıyı bir dinleyelim. https://www.youtube.com/watch?v=-UnrMwhw3qw& Gördüğünüz ve dinlediğiniz üzere şarkı aslında pek de ''hikaye'' içerikli değilmiş gibi gözüküyor değil mi? Bunun sebebi bu şarkının aslının böyle olmayışı.            --MARŞIN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da denizi yara yara, Biz düşmanı yeneriz de başına vura vura. Yavuz geliyor Yavuz da denizi aşa aşa, Askerinle bin yaşa da Mustafa Kemal Paşa! --TÜRKÜNÜN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da Denizi yara yara Kız seni alacağım da başına vura vura Gemim geliyor gemim de Vona Burnu'ndan beri Kız Allah'ı seversen de at başından çemberi Hey gidi kara gemi de topladın redifleri Döndün limandan beri de ağlattın ferikleri Yavuz ...

A poem of Rudyard Kipling Rudyard Kipling'in bir şiiri(Çeviri: Bülent Ecevit)

If … If you can keep your head when all about you Are losing theirs and blaming it on you, If you can trust yourself when all men doubt you, But make allowance for their doubting too; If you can wait and not be tired by waiting, Or being lied about, don’t deal in lies, Or being hated, don’t give way to hating, And yet don’t look too good, nor talk too wise: If you can dream – and not make dreams your master; If you can think – and not make thoughts your aim; If you can meet with Triumph and Disaster And treat those two impostors just the same; If you can bear to hear the truth you’ve spoken Twisted by knaves to make a trap for fools, Or watch the things you gave your life to broken, And stoop and build ’em up with wornout tools: If you can make one heap of all your winnings And risk it on one turn of pitch-and-toss, And lose, and start again at your beginnings And never breathe a word about your loss; If you can force your heart and nerve and sinew To serve your turn long ...

What was it like for ordinary people to live under the Ottoman rule?

My grandfather has started his life as a subject to Ottoman Empire. He was living in a desolate district’s village along the central coast line of Black Sea. He had no land to farm, just an adobe house with a garden good for nothing to sell. There was no school around, not even elementary. The century was 20th, but forget tap water, sewer, or electricity, even the roads were no good for vehicles, as if there were a network of vehicles for transportation. The road would be better when my grandpa, Ali, was 30. The mosque would be built when he was 33. The school would be available after 2 hours walk when he was 35. Not bad, huh?! just because the state turned into a Republic when he was 25! Yet, he serviced the Ottoman military at the age of 14! He was a medic, and he was shot in his leg by (possibly) Armenian support troops, behind the Ottoman front line. The so-called doctor had not enough medicine to spend his relatively unimportant wound and his leg limped a little later on. The a...