Konstantin Rokossovsky.Leh asıllı Kızıl ordu Mareşali.1918'de Rus ordusuna katıldı,yakışıklılığı yüzünden, kadınların yoğun ilgisine maruz kaldığı,bunu duyan Stalin'in ''Ne yapmalıyız?.İmrenmeliyiz'' dediği söylenir.Ömrü boyunca Ruslarca Polonyalı,Polonyalılarca da Rus olarak görüldüğünden yakınmıştır.Savaş öncesi Alman gizli servisinin büyük tezgahına düşen evhamlı Stalin,Kızıl ordunun yetenekli subaylarını tasfiye hareketinde az daha Rokososovky de kurşuna dizdirecekti. Ama şansının yardımıyla bu işten aklandı,1940 da tümgeneral olarak bir mekanize birliğin başına geçti.Savaş sırasında inatçı, atak bir subay olarak Zhukov'un dikkatini çekti. Stalingrad savaşında sağ kanat Rus kuvvetlerinin komutanı oldu,parlak bir taktisyen olduğunu kanıtlayıp,kapana kıstırdığı 6. ordunun hesabını görüp,yardıma koşan Manstein zırhlı ordu sunuda Çir nehrinde durdurdu. Kursk savaşında Zhukov'la birlikte yıldızı parlayan bu büyük general,1944 te Varşova kapılarına kadar geldi.Ayaklanan ve Ruslara güvenen Polonyalı milliyetçiler,Alman zırhlı birlikleri tarafından doğranırken onlar bu olanları seyretti. Stalin böylece ülkede hiç milliyetçi Polonyalı kalmasın istiyordu! Polonya'nın talihsiz halkı kendi kanlarından olan Rokossovsky'nin bu hareketini hiç unutmadı ve affetmedi. Berlin'i alma şerefi de Konev ve Zhukov arasında paylaşılıp,Rokossovsky geri plana atılmıştır. Berlin'i bir Rus generali almalıydı! Savaş sonrası Polonya'da savunma bakanı oldu.1956'da Sovyet işgaline karşı protestolar patlak verdiğinde, onlara karşı asker ve tank gönderilmesini emrederek, yüze yakın protestocunun öldürülmesine neden oldu. Wladyslaw Gomulka tarafından yönetilen başka bir hareket, o yıldan sonra iktidara gelmeye çalıştığında, Rokossovsky, tekrar askeri gücü kullanmaya çağırdı. Ne yazık ki, Sovyet hükümeti ülkenin liderliğini üstlenen Gomulka ile bir güç paylaşımı anlaşması yaptı ve Roskossovsy Sovyetler Birliği'ne geri döndü. 1962'de ordudan emekli oldu ve 1968'de öldü. Moskova'nın Kızıl Meydanındaki Kremlin Duvarı'nın diğer “Sovyetler Birliği kahramanları” ile birlikte gömüldü.
Daha önce bu donanma şarkısını duymuş muydunuz? Duymadıysanız büyük ihtimalle bunun suçlusu siz değilsiniz. ''yavuz geliyor yavuz'' aslında bir donanma şarkısı olmasına rağmen arkasında çok özel bir hikaye barındırır. Öncesinde isterseniz şarkıyı bir dinleyelim. https://www.youtube.com/watch?v=-UnrMwhw3qw& Gördüğünüz ve dinlediğiniz üzere şarkı aslında pek de ''hikaye'' içerikli değilmiş gibi gözüküyor değil mi? Bunun sebebi bu şarkının aslının böyle olmayışı. --MARŞIN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da denizi yara yara, Biz düşmanı yeneriz de başına vura vura. Yavuz geliyor Yavuz da denizi aşa aşa, Askerinle bin yaşa da Mustafa Kemal Paşa! --TÜRKÜNÜN SÖZLERİ-- Yavuz geliyor Yavuz da Denizi yara yara Kız seni alacağım da başına vura vura Gemim geliyor gemim de Vona Burnu'ndan beri Kız Allah'ı seversen de at başından çemberi Hey gidi kara gemi de topladın redifleri Döndün limandan beri de ağlattın ferikleri Yavuz ...
Yorumlar
Yorum Gönder